Ambalaj Ar-Ge laboratuvarının kimi firmalarda ya hiç bulunmadığını, kimilerinde ise bu işin kalite kontrol birimleri üzerinden ilerletildiğini daha önceki yazımda aktarmıştım. İşte bu yazımda da “kurumsal şirketlerde oturmuş bu süreçleri ve tıkır tıkır işleyen bu yapıyı kendi şirketinde uygulamak isteyenler nasıl bir yol izlemeli” konusuna değineceğim.
Nereden başlamalı?
Öncelikle şu konuda anlaşalım; Ambalaj Ar-Ge personeli bir kalite kontrolcü değildir. Kalite kontrolle dirsek temasta olduğu noktalar elbette vardır. Ama temelde meseleyi ele alış biçimleri ve sağladıkları yararlar tamamen farklıdır.
Ambalaj Ar-Ge laboratuvarı kurulacağı vakit ilk önce bu işte deneyimli bir danışmandan destek alınmalıdır. Bu kişi sizin firmanızı analiz eder, ihtiyaçlarınızı belirler, temelde ambalaj konusunda en çok yaşadığınız ya da yaşayabileceğiniz problemlerinizi tespit eder, nasıl çözülebileceğine dair yöntemler oluşturur ve son olarak şirketinize en uygun yapıyı bir rapor halinde size sunar.
Laboratuvarın genel hatları neler?
Laboratuvar kurmanın standardı yoktur. Şirketin ihtiyaçları ve ayrılan bütçeler bunun ölçeğini belirler. Bu yüzden herkese uygulanacak yöntemler de farklı farklıdır. Danışmanın hazırladığı raporda bu yapının genel hatları çizilir ve şu başlıklar yer alır:
- Laboratuvar için ne kadarlık bir alana ihtiyacınızın olduğu
- Kaç personelin istihdam olacağı
- Hangi makina, yazılım ve teçhizatların alınacağı
- Doğru makina ve teçhizatların nereden-nasıl bulunacağı
- Laboratuvar düzeninin nasıl olacağı
- Görev tanımları ve iş akış süreçleri
- Test ve kontrol metotlarının nasıl oluşturulacağı
Bu maddeler başta önemsiz görünebilir ve herkes tarafından yapılabileceği de düşünülebilir fakat varsayıma dayalı olarak yapılamayacak kadar önemli, dikkat gerektiren ve maliyetli süreçlerdir bunlar. Söz gelimi laboratuvar alanı için 200 m² bir alan belirlersiniz ama sizin ihtiyacınız 100 m² ile sınırlıdır. Ya da tam tersi ( ki genelde böyle olur ) 20 m² yeter dersiniz ama tüm cihazlar, masalar, bankolar, raflar kurulduktan sonra bir bakarsınız size yer kalmamış.
Bu ihtiyaçların tamamı danışman tarafından belirlenmeli ve şirketin de bu laboratuvardan beklentisi net olarak ortaya konmalıdır. Zira “falanca şirkette varmış, biz de böyle testler yapacağız, biz de o makinalardan istiyoruz” derseniz, ciddi maliyetlere katlanmak zorunda kalabilirsiniz.
Sonuçları ne zaman görebiliriz?
Ambalaj Ar-Ge laboratuvarı kurulduktan sonra ertesi gün mucize beklemek gerçekçi olmaz. Bu süreçlerin oturması için en az 6 aya ihtiyaç vardır. 6 aydan sonra ciddi değişiklikler, iyileştirmeler ve farklılıklar ortaya çıkmaya başlar.
Sonuçları daha net ve vaadedilen zamanda görebilmek için buradaki personele yeterli çalışma olanağı sunmak ve raporlamalarını dikkate almak gerekir. Buradaki testler bir günde sonuçlanmaz. Günü kurtarmak için değil, ilerisi için yapılan çalışmalardır.
Peki burada çalışacak uzman kim?
Bu projeleri ilk teşhis aşamasından, personelin istihdamına kadar bütünsel bir süreç olarak düşünmek gerekir. Her şeyi doğru yapıp orada çalışacak personeli yanlış seçerseniz daha ilk adımda çukura düşersiniz. Ya da doğru personeli bulup yetersiz imkânları sunarsanız sadece özveriyle de bu işin yürümediğini deneyerek görmüş olursunuz.
Personel seçerken ise sizi her kararınızda tasdik eden, özgün olmayan, “hallederiz, bakarız, yaani, bu maaşa bu kadar” gibi düşünce ve söylemleri olan kişilerden uzak durmanız gerekir.
Üretime gidip hatları inceleyen, hat elemanlarını dinleyen soru soran, diğer departmanlarla uyumlu çalışan, sektörü ve yenilikleri takip eden, sorun olsun olmasın atlayıp arabaya tedarikçi firmaya giden ve mallarının üretimini yerinde inceleyen, yeni şeyleri deneyen, her şeyi size sormayan, sorumluluk alan ve inisiyatif kullanabilen, çalışma disiplini olan kişileri bulmanız, bulmak da yetmez onları bünyenizde tutabilmeniz gerekir. Zira işinizi ileriye taşıyacak kişiler onlardır.
Sonuç?
Ambalaj Ar-Ge laboratuvarı kurmak işletmenize değer ve kalite katar. Bu yapıyı doğru kurar ve kullanırsanız yatırımınızın karşılığını ciddi anlamda alır ve çok çok öne geçersiniz.
Bonus
İyi kurgulanmış bir süreçte, bir nal çivisinin bir orduyu nasıl kurtardığına gözlerinizle şahit olursunuz.
“Sakın bir çiviyi küçümseme. Bir çivi bir nalı, nal bir atı, at bir komutanı, komutan bir orduyu, ordu koca bir ülkeyi kurtarır.“
Cengiz Han (1162-1227)